Eskici : Birth of Joy - Prisoner
- Oğuzcan Nallıdere
- 19 Haz 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Nis 2022
Olmaz olmaz demeyin, Hollanda`dan rock grupları da çıkıyormuş! (Biz de yeni öğrendik.)

Hollanda öyle Rock'n Roll'un merkezi falan sayılmaz, ne Rock'n Roll Hollanda'da doğmuştur, ne de Hollandalılar Rock'n Roll janrında grup üstüne grup çıkararak bir akım yaratmışlardır. Aksine Hollandalıların müzik söz konusu olduğunda elektronik janrlara daha meraklı olduklarını biliyoruz. Bu alanda oldukça da yaratıcılar. Armin Van Buuren, Tiestö, Afrojacl ve Hardwell gibi dünyaca ünlü DJ’lerin çıkış noktası Hollanda.
Bu yüzden Hollanda çıkışlı rock grubu Birth of Joy sıra dışı bir gurup sayılabilir. Utrecht kökenli üçlü isimlerini Nietzsche'nin Tragedyanın Doğuşu (İng: Birth of Tragedy) eserinden alıyor. İnceleyecek olduğumuz 2014 çıkışlı Prisoner albümü grubun beraber çıkardıkları altıncı çalışma.
Birth of Joy her ne kadar dibine kadar sömürülmüş klasik rock alanında faaliyet gösterse de, üçlünün saykedelik esintili blues rifflerinde orijinal bir tarz gizli. Tıpkı White Stripes ya da QotSA gibi Hollandalı grup da taze ve mis kokulu bir tarz yakalamayı bu albümde de başarmış.
Albümün açılış şarkısı The Sound ve Grow, fuzz basılmış Stratocaster gitarın ve kilise orgunın beraber ne kadar güçlü bir ikili oluştuğunun en güzel örneklerinden. Albüm neredeyse bir gök gürültüsü ile açılıyor. The Birth of Joy gürültü yapmaktan korkmayan bir grup, başlattıkları bu curcuna albüm boyu devam ediyor. The Sound’u takip eden How It Goes ise kesinlikle albümün en güçlü şarkısı. Kontrollü bir kaos ve önlenemez bir enerji ile ilerleyen How It Goes yaratıcı akor yürüyüşleri ve tempo değişiklikleri ile alev alev bir şarkıya dönüşüyor.
Albümün diğer ilgi çekici parçası ise Three Day Road. How It Goes kadar yüksek bir enerjiye sahip olmasa da Dark Side of the Moon esintileriyle ve uzunundan ilham verici solosuyla kesinlikle albümün yaratıcı yanı güçlü parçalarından. Hatta bir adım ileriye de gidersek, bizim adımıza albümün, hatta grubun en iyi işi. Rock & Roll Show, Longtime Boogie ve Holding On gibi şarkılar ise azdan birazdan The Doors esintileri taşısa da bu daha çok bir ilham alma ve esinlenme seviyesinde, Yüksek Sadakat'ın Live It Up şarkısı gibi utanmazca bir hırsızlık değil. Bu anlamda Birth of Joy nereden geldiklerini gizlemeyen bir grup, şarkılarında başka gruplardan esintiler bulmak mümkün ancak buna rağmen kendilerine özgü bir tarz yakalamayı başarmışlar. Her ne kadar çok bilinen bir grup olmasalar da Rock'n Roll tarihi içerisinde önemli bir yeri hak ediyorlar.
Comments