top of page

Gölgeleri Öldürmek

Yazarın fotoğrafı: Atalay NallıdereAtalay Nallıdere

Şehirde onu karşılayan hayalkırıklığına uykudan uyanıp bakmak istemedi. Rüyada olmayı yeğledi, sürekli her gece döndüğü dünyalardan birinde olsa. Ayıdan kaçarken yanına yanaşıp onu kurtaran beyaz sedanlı Hızır gelse birazdan altındaki gudubetin aslında yalnızca onun yetersiz bakış açısının ürünü olduğunu anlasa.


Körfezi çevreleyen bütün tepeler kahverengiye çalan yeşilini kaybetmiş yerini grinin farklı tonları doldurmuştu. Sularını içtiği, patikalarını ezbere bildiği dağlar toza boğulmuştu. Uçaktan yere konmadan pişmanlıkla dolmuştu. Gidereceği hasretlik bile yavaş yavaş tedirginliğe bürünüyordu.


Şehrin mahsun havası, dile gelse süslenip püslenmek için ne kadar başarısız hissettiğinden yakınacak ergen gibiydi. O kadar kocamıştıki hırlayıp, gürleyip sallanıp üzerindeki hainleri korkutup kaçıracak kudreti bulamıyordu.


İner inmez işte otoparkta iki saat babasının nereye park ettiği aramıştı. Zehirlenmiş bu insanlar diye geçirdi içinden insanlar, iki adımlık yeri bile tarif edemiyorlar.


Gözünün anlığına camdan dışarı ilişmesi içini ürpertti ve aşırı derecede tedirginleşti. Çantadan babasına hediye çıkardığı likörü yere düşürdü. Eve kadar bekleyememişti. Arabanın içinde şişeyi ararken bir eve kadar bekleyemediği bir de gereksiz yere hediye aldığı için azarlandı. Hediye almak neyineydi, haklıydı aslında hiç hediye almışlıkları vermişlikleri mi vardı. Zamanı geçmişti böyle şeylerin bir yaştan sonra başlamamak gerekti.


Arabanın camından gördüğü ilkokulunun yıkıntısıydı. Hatıraları evde ilk kez görülen böcek karaltısıydı. Susması için yalvarırcasına eğilmiş şekilde şişeyi hala ararken babasına baktı, sonra umursamazcasına camdan tekrar dışarı.


Gölgeler geçiyordu evinin önünden, hayalgücü geri kalanını dolduruyordu.

Gölgeleri öldürmek gerek, eğer şehir kendisini yakıp yıkamıyorsa en azından bunu kendisine yetecek kadar yapması gerekti. Oldu da dönmüş bulunduğundan bulunduğuna anlam verebilmeliydi. Pikniğe gidip kös kös oturan çocuğun somurtmamayı öğrendiğini ispatlaması gerekiyordu. Fırsat bu fırsat.


Gölgeler yargılarınızın referansına dönüşmüş ise kurban vermeniz gerekir.


Elini yanlışlıkla cebine götürdüğünde tepki bile vermeyen dilenciler, oyununa ortak olmayacağını anladığında ondan iğrenen dondurmacılar, onu görmeyen otomatik kapı sensörleri veya kızılötesi dedektörler. Her birini parçalayıp yakıp yıkmak gerekti ya ama bu günü kısmetti. Gölgeleri öldürdüğünde onlardan da öcünü almış olacaktı.


Yanında getirdiği iki poşet siyanürü likörün içine boşalttı. Evi ateşe verip çıktı.


Yıllardır terkedilmiş evin yanıp gitmesinin izini kimse sürmedi. Yerine grinin ucube tonlarından bir başkasıyla gudubet bir şey diktiler. Herkes halinden memnundu.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Falcı

O an yolumu yolumu kesip el falıma bakmak isteyen falcının hocasından öğrendiği ilk kuralı çoktan unuttuğunu fark ediyorum. Artık...

Misafir

Halbuki sadece rüya görmek değil hayal etmek de uykuya dalabilenlerin hakkıdır.

Comments


  • Facebook
  • Spotify
  • Instagram

 © camduvar kültür sanat 2021

bottom of page