Kalabalığın Anlamı

Kalabalığın içerisinden gözler seçim yapar. Kalabalığın farklılaşması hayattaki döngüleri tekrar harekete geçirir.

Dönüşüm öncesi ise kalabalığa düşüncesizce yaklaşılır. Hayalgücü önümüzdeki boşluğu dolduran varlıkların hareketlerine bir sebep iliştirmez. Kalabalık anlamsızdır ve anlamsızlığının bir kısmı tahmin edilememesinde yatar. Diğer kısmı ise herhangi bir amacının olmamasında. Bu noktada algılar kalabalığın içerisinden parçaları, grupları ve en önemlisi kimseyi seçmez.

Kuyruklar, sıralar, topluluklar ve seyirciler hepsi esasında kalabalıktır. Kalabalıkların şimdiye kadar incelenmemesindeki önemli bir nokta isimsiz kalabalıklarda var olmanın daha huzurlu olmasıdır. İnsanların oradan oraya savrulmasının anlamsızlığı karşısında dehşete düşülmediği sürece bu huzurla yetinilir. Ve kalabalıklar için üzülnüzmez.

Bilim adamları kalabalığın hangi noktada bir isim edindiğini ve bu dönüşümün çeşitlerini araştırıyor. Filozofların ise güncel merakı kalabalığın dönüşüm öncesi varlığına bir anlam iliştirebilmek. Varsa kalabalığın (amacından ve hayalgücümüzün doldurduğu boşluklarından bağımsız) saf anlamını bulabilmek. Anlamının varoluşundan önce gelip gelmediğini ortaya çıkarmak.

Bunların hepsi bir köşe yazısı ile başladı. Kalabalığı, vapur sırası bekleyen insanlara dönüştüren şey nedir?

Yazı bu yazının başladığı gibi başlar: "Kalabalığın içerisinden gözler bir seçim yapar." O seçim yapıldığı anda kalabalık bir vapur sırasına dönüşmüştür.

Eğer kalabalığın bir parçası ise gözler kesişirse ve kalabalık size sizi anlarmış gibisinden geri bakarsa ayaklarınıza kan gitmeyecek, dizlerinizin bağları çözülecek. Bakışlardaki çürümüş duygular omuzlarınıza taşınmaz bir yük bindirecek. Artık ya alçak gönüllü davranarak kalabalığın bir parçası olmayı kabul edeceksiniz, ya da kalabalığın dışında yalnız kalmayı seçeceksiniz.

Aman uçabildiğinizi zannetmeyin ayaklarınıza kan gitmediğinde, düştüğünüz zaman bir de ilmimiz sizi yerden kaldırmak için uğraşmasın. Ayaklarınızı iyileştirmek için tek bir koca karı tedavisi var o da günlerce sizi dans ettirmek. Alelade biri kalabalığın etrafa savurduğu umarsızca bakışlardan ne diye alınmalı, hiç o insan olmadan.

Kalabalığın anlamı atfettiğiniz insanlar size cevap vermeyi bıraktığında, omuzlarınızda birikmiş yükü ve ahı tekrar hissediyorsunuz. Bir döngünün içerisinde yaktığınız canları, kırdığınız bir çok kalbi. Böylece başka bir insan olamamanın verdiği vicdan azabı ile yaşamaya devam etmek zorundasınız.