top of page

Ne bir umut ne de vicdan rahatlığı.

Yazarın fotoğrafı: Atalay NallıdereAtalay Nallıdere

Rahipler tapınakları terk ediyorlar.

"Bunaklar toza toprağa karışıp, güneşin altında kavrulup yok olmak istiyorlarsa bırakın gitsinler." Bulutların gölgesini altında dolaşıp diğerlerini topluyorlar. Meraktan da olsa bunun sebebini öğrenmek gerekiyor. Yeni katılanlar ayaklarında sandalet ve en son 20 yıl önce giydikleri kıyafetleri ile yola koyuluyorlar.


Geride bıraktıkları rahip çağrılıyor. Uzun bir çabadan sonra konuşturuluyor;


"Ne bir umut ne de vicdan rahatlığı kalmamış olmalı. Kararlarına başka bir anlam veremiyorum. İbadete karşılık alamamak, içinden O'na edilen küfürlerin yükünü taşımak, bir de üstüne hiçbir soruya cevap alamayacağına itaat etmek. Bu asimetrinin içerisinde daha fazla kalamadılar. Fakat, yalvarırım... bildikleri başka bir şey varsa bana söylemediler ki rahat bir şekilde onlarla birlikte yürüyeyim. Bir sorun varsa onun konuşularak çözülemeyeceği gerçeği ile baş başa kalan benim."

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Falcı

O an yolumu yolumu kesip el falıma bakmak isteyen falcının hocasından öğrendiği ilk kuralı çoktan unuttuğunu fark ediyorum. Artık...

Misafir

Halbuki sadece rüya görmek değil hayal etmek de uykuya dalabilenlerin hakkıdır.

Comments


  • Facebook
  • Spotify
  • Instagram

 © camduvar kültür sanat 2021

bottom of page