Rahipler tapınakları terk ediyorlar.
"Bunaklar toza toprağa karışıp, güneşin altında kavrulup yok olmak istiyorlarsa bırakın gitsinler." Bulutların gölgesini altında dolaşıp diğerlerini topluyorlar. Meraktan da olsa bunun sebebini öğrenmek gerekiyor. Yeni katılanlar ayaklarında sandalet ve en son 20 yıl önce giydikleri kıyafetleri ile yola koyuluyorlar.
Geride bıraktıkları rahip çağrılıyor. Uzun bir çabadan sonra konuşturuluyor;
"Ne bir umut ne de vicdan rahatlığı kalmamış olmalı. Kararlarına başka bir anlam veremiyorum. İbadete karşılık alamamak, içinden O'na edilen küfürlerin yükünü taşımak, bir de üstüne hiçbir soruya cevap alamayacağına itaat etmek. Bu asimetrinin içerisinde daha fazla kalamadılar. Fakat, yalvarırım... bildikleri başka bir şey varsa bana söylemediler ki rahat bir şekilde onlarla birlikte yürüyeyim. Bir sorun varsa onun konuşularak çözülemeyeceği gerçeği ile baş başa kalan benim."
Comments