top of page

Sayıklamalar-1

Yazarın fotoğrafı: Oğuzcan NallıdereOğuzcan Nallıdere

Hasret Deniz Mercan


"Doğal Yaşam"


Göksel dinlerin bize dayattığı “Bütün bu topraklar, gökler ve denizler; onların içinde yaşayan hayvanlar ve o hayvanların tüm hücreleri, protein ve yağları hepsi insan için yaratılmıştır.” fikrinin günümüzdeki bir diğer "aydınlanmış" ve farklı türü, insanın aslında doğadan (alçak ya da üstün) farklı bir statüde varlığını sürdürdüğünü düşünmektir.


İnsanlar güçlüdür ve akıllıdır, kendilerini duvarlar ile doğadan ayırmışlardır denilir. Ancak bu doğru mudur? Ekolojik zincir içerisinde insanın etrafındaki varlıkları (canlı ya da cansız) rastgele seçeceğimiz başka bir hayvandan daha çok etkilediği bir gerçek. Ancak bu, insanın yaptıklarını doğadan ayrı kılar mı? İnsan ne amaçla, neden, neyine güvenerek kendini doğadan daha farklı bir seviyeye koyar?


İnsanlar kendilerine evler ve yollar yapıyorsa aynısını karıncalar da yapar, barajlar kuruyorsa aynısını kunduzlar da yapar, insanlar başka canlıları besin için tüketip yok ediyorsa bunu aslanlar da yapar. Eğer ki insanların bilinçli, düşünen ve sorgulayan hayvanlar olduğu düşünülerek bu ayrım yapılıyorsa (düşünmek fiili aynı cümlede iki kez kullanıldı), ki günümüzde varlığını sürdüren insanların bile bu yetilerine ne kadar hakim oldukları sorgulanabilir, öyleyse bilincin ne olduğuna, nasıl işlediğine nasıl karar verebiliyoruz? Yanı başımızda oturan kişinin dahi tek tek kategorilere ayrılıp isimlendirilmiş olan renkleri bizim gördüğümüz ile aynı görüp görmediğine, kız kardeşimizin gördüğü kırmızı ile kendi kırmızımızın aynı olup olmadığına bile şüphe duyulabilirken, ineklerden bir Sokrates ya da Kant çıkmasının tek sebebinin ellerinin kalem tutmayıp insan lisanslarından herhangi birini konuşamıyor olmaları olmadığını kim kanıtlayabilir?


"Her Şey Benim Gördüğüm, Her Şey Benim Bildiğim Gibi"


O kadar bencil ve iki yüzlü yaratıklarız ki, hem kişisel (çoğunluk baza alınınca) hem de toplumsal basamaklarda evrendeki her şeyin bizim kanunlarımıza ve bizim deneyimlerimize göre şekillenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Belki de Çinliler aslında öldüklerinde doğuyorlar ve zamanı ters olarak algılıyorlar, belki de bu yüzden hala komünistler ve ne dediklerini kimse anlamıyor. Belki de Mars'ta da yaşam var ya da vardı. Ancak belki de bizim örneğimizde olduğu gibi karbon tabanlı değil de suya ihtiyaç duymadan tozun toprağın içinde osuruk gibi kokan metan elementi sayesinde falan oluştu ve biz bunu ne kadar arayıp tarasak da dar görüşlülüğümüz sebebiyle göremeyeceğiz. Biri bana "Allah vardır ve tektir!" bağnazlığı ile "Yaşam için suya ihtiyaç vardır!" bağnazlığı arasındaki farkı açıklasın, yine de hiçbir şey yapmayacağım.


Belki de benim düşündüğümden farklı olarak en çok siz biliyorsunuzdur.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Falcı

O an yolumu yolumu kesip el falıma bakmak isteyen falcının hocasından öğrendiği ilk kuralı çoktan unuttuğunu fark ediyorum. Artık...

Misafir

Halbuki sadece rüya görmek değil hayal etmek de uykuya dalabilenlerin hakkıdır.

Comments


  • Facebook
  • Spotify
  • Instagram

 © camduvar kültür sanat 2021

bottom of page